23 Nisan 2010 Cuma

BEŞİKTAŞ'LILIK HAREKETİ!

Görüyoruz ki BJK yönetimi TS ve FB maçlarında BJK aleyhine yapılan hakem hatalarına çok içerlemiş.
Çok içerlediklerini yaptıkları olağanüstü demokratik, medeni, aklı başında ve düzeyli basın açıklamalarında belli ettiler.
Ağızlarına sağlık!
Birçok kurumu, birçok insanı ve bir sürü olayı ŞİDDETLE kınadılar.
Yine de BOZULDUKLARI belliydi.
Nasıl bozulmasınlar?
Hepsi koca koca adamlar. Hepsi hepimizden daha BEŞİKTAŞLI.
Pahalı takım elbiseleri, şal deseni kravatları var.
ŞEREF tribününde otururken taktıkları bir örnek kaşkolları var.
Birçoğu DOLAR MİLYONERİ.
Hepsi iş-güç-kariyer-statü ve daha da önemlisi İKTİDAR sahibi.
Gecelerini günlerini sağlıklarını feda ediyorlar BJK için.
Eşlerinden BJK uğruna boşananlar var.
BJK sayesinde evlenenler de.
Dile kolay harcarken, hatta çar-çur ederken kimseye hesap vermedikleri çoook milyon yuroluk bir bütçe yönetiyorlar(BJK bütçesi)
Sıkılınca istifayı basıyolar.
Hepsi havalı. Konuşurken mangalda kimse kül bırakmıyor.
BEŞİKTAŞLILIK DURUŞUNDAN herhalde!
Bu duruşun tam bir tarifi var mı?
Ayrıca niye DURUYORUZ? Bize gereken HAREKET değil mi?
Bu BJK yönetimi pek çok uygulaması ve kararlarıyla zaten tarihe geçti.
Fakat son yaptıkları tarihteki yerlerini pekiştirdi.
Tarih bu yönetimi yazacak! Pek de iyi yazmayacak herhalde.
Sezon BJK için sessiz sedasız tarihe gömülmek üzereyken, yönetim çıktı ortaya ve buna izin vermedi:
BJK yönetimi FB maçında BJK'NİN hükmen galip sayılması gerektiğini, o olmazsa maçın tekrar edilmesi gerektiğini ifade etti.
Gerekçe hakem ve kural hatalarıydı.
Ben bir ara toplantı esnasında, hep beraber ağlamalarından korktum.
Şaşırmazdım.
Ben çikolatalı dişmacunu gördüm. Kolay kolay şaşırmam artık.
Anlayamadığım, bu konu yönetimde konuşulurken bir kişi çıkıp:
'Yahu arkadaşlar, acaba bunun yapmasak mı? GÜLÜNÇ duruma düşebiliriz. Maçı kaybettik. Buna alışmaya çalışsak? Sindirsek bunu. Zira biz de hakem hatalarıyla çok maç kazanmadık mı? Kabul, şampiyonluğu ve hatta Şampiyonlar Ligi şansımızı da kaybettik. Matematiksel zırvaları bırakalım. Aynaya bakalım. Çuvaldızı kendimize batıralım. Sezon başına dönelim. Yaptıklarımızı-yapmadıklarımızı tartalım. Vizyonumuzu tartışalım. Tabi eğer vizyonumuz varsa. Gelecekle ilgili planlar yapalım, projeler geliştirelim. Gerçeklerle yüzleşelim. Transfer politikamızı konuşalım. Konuşmaya da, gerçekten transfer politikamız olup olmadığını konuşarak başlayalım. Yani hedef saptırmayalım çünkü kaybetmeyi öğrenemezsek, kazanamayız!'demedi mi?
Belli ki dememiş.
Çok daha mühim meseleler var kısaca.
Yok mu?
Beşiktaş başkanı, Beşiktaş İnönü Stadı'na gelmiyor mesela.
Gelemiyor belki de.
Mesela bu daha mı az önemli?
Bu ne zaman konuşulacak?
Uzun uzun. Açık açık.
BJK yönetimini yaptığı bu son BOMBA bana çok düşündürücü, amatör ve gülünç geldi.
Sevmedim bu son olanları. Yakışmadı BJK'YA.
Yönetim bir yandan TFF'NİN ve MERKEZ HAKEM KURULU'NUN içinde bulunduğu gaflete kızmış ve üzülmüş olabilir ama bir yandan da bu durumdan olumlu bir çıkarım yapmış da olabilirler:
Kaçan şampiyonluk, boşa giden milyon yurolar için SUÇLULARI buldular!
Bravo, kutluyorum. Bu yıl da YIRTTILAR!
Keşke biraz daha bekleselerdi de işin içine, İZLANDA'DA patlayan yanardağı da katsalardı.
TÜH!
BJK yönetiminden açıklama: 'Kül bulutu şampiyonluğumuzu engelledi. TEKTONİK HAREKETLERİ ve İZLANDA'YI ŞİDDETLE KINIYORUZ!
Beni üzen bir başka gelişme de BJK yönetimine uyan veya uydurulan ÇARŞI taraftar gurubuydu.
Gerçekten bir gruptu. 200 kişilik, minik bir grup.
O gruptakilerin, o büyük Beşiktaşlılar'ın yaş ortalaması zaten pek çok şeyi anlatıyordu.
Siyah çelenk, yürüyüş, basın açıklaması, açılan pankartlar...
Yürüyüş mesai saatlerinde gerçekleşmedi mi?
200.000 kişi yürüseydi, BÜYÜK OLAY olurdu.
200 kişi yürüyünce GÜLÜNÇ oldu.
8.000.000 da 200 iyi durmadı.

Uzatmayayım, toplayayım:
Koca bir yıl böyle HEBA oldu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder