25 Nisan 2010 Pazar

ANA-AVRAT

Suçu hep başkasına atmak.
Hep bir mağdur hali içinde olmak.
Hep bir yakarış, hep bir öfke.

Bunun psikoloJide bir karşılığı var.
VİKTİMİZASYON!
Kendini KURBAN ilan etmek!

Spordaki, taraftarlıktaki karşılığını dün akşam BJK İnönü Stadyumu'nda gördük.
Dünyanın en güzel manzaralı stadyumunda, çok çirkin bir manzaraya şahit olduk.
Görsel bir eziyetten ziyade, işitsel bir rezalet demek daha doğru olur.
İnsan olanın çok utanacağı bir akşamdı.
Ben de insanım, çok utandım.
Yalnız olmadığıma da eminim.
Umudum bundan.

Dünyaca ünlü olduğunu konuştuğumuz, desibel şampiyonu, adını kimi zaman AYASOFYA, SULTANAHMET CAMİİ, PERİBACALARI, PAMUKKALE TRAVERTENLERİ, EFES HARABELERİ yanına yazdığımız, ulusal ve uluslararası gururumuz, BJK ÇARŞI TARAFATAR GRUBU!
Dün akşamki işitsel işkencenin, ayıbın altındaki imza buydu.
BJK ÇARŞI TARAFTAR GRUBU!
Marka ismi bu.
Peki marka değeri ne?
Dün akşam BJK İNÖNÜ SSTADI'NDA 90 dakikalık bir futbol müsabakasının yaklaşık 70 dakikası KÜFÜR vardı.
TFF, TFF BAŞKANI, ERMAN TOROĞLU, FB SPOR KULÜBÜ ve FB SPOR KULÜBÜ BAŞKANI AZİZ YILDIRIM.
Küfürlerin odak noktası bunlardı, onlardı.
Küfürler bu isimleri, bu kurumları adres gösterdi.
Ben bu ağzı bozuk koronun yaptığını bir türlü anlamlandıramıyorum, sindiremiyorum, kabul edemiyorum ve asla sevemiyorum.
Hiç de yakıştıramıyorum. Zamanında KÜRESEL ISINMAYA, SATANİZME karşı çıkanlar, ANA AVRAT küfürler ettiler dün akşam. Küfür etmeyenleri de dışladılar, suçladılar.
1.1 saat boyunca!
Yorulmadan, utanmadan, düşünmeden.
Bir gün önce 23 NİSAN'dı üstelik.
Ne önemi var ki? 23 Nisan bir gündü, geçti. Unutuldu hemen çocuklar, 23 Nisan teması.
O çocukların bir çoğu kucaklardaydı babaları, amcaları, abileri, dayıları küfür ederken.
Belki anneleri de oradaydı.
Küfürler yağdırdıkları, taciz ettikleri kurumların, insanların yaptığı pek çok şeyi ben de onaylamıyorum. Pek çok konuda yanlış yaptıklarını ben de düşünüyorum.
Ne tuhaftır ki, tepkimi bağıra bağıra küfür ederek vermeyi aklımdan bile geçirmiyorum.
Herhalde ben de bir eksiklik var, erkekliğimde.

Benim merak ettiğim, şuursuzca küfür eden bir taraftar topluluğunun, bir spor müsabakasının kazanılmasında, ne gibi bir faydası olabilir?
Bunun bir şeyi çok sevmekle, taraftarlıkla, sporla ne gibi bir ilgisi olabilir?
ATATÜRKÇÜLÜKLE, MÜSLÜMANLIKLA?
Ne faydası var ne de ilgisi. Zaten konu da bu.
Müthiş bir mantıksızlık var bunların yerine, müthiş bir bencillik.
Körlük, gaddarlık.
Ve çokça ALKOL!
Ben stadyuma girerken ALKOL TESTİ yapılması gerektiğini savunuyorum.
Araç kullanması yasak olan insanların, bir spor müsabakasını izlemeye de hakları olmamalı.

Onlara sorsak, DELİKANLILIK bu yaptıkları. BEŞİKTAŞLILIK DURUŞU onlara bunu yaptıran, Yani dakikalarca ANA-AVRAT küfür ettiren.
Anaları-avratları-kızkardeşleri-kızları izlerken hem de.
Protesto haklarını kullandılar. Sabırları taşmıştı artık!
Bu yapılanların adı protesto olamaz. Bu bir hak olamaz. Sabır bu kadar taşamaz.

Bu tezin, karşı tezi 'Ama her yerde oluyor bunlar' olacak eminim.
Ben de onu diyorum, olmasın diyorum.
HEPİNİZE İYİ PAZARLAR diliyorum!

23 Nisan 2010 Cuma

BEŞİKTAŞ'LILIK HAREKETİ!

Görüyoruz ki BJK yönetimi TS ve FB maçlarında BJK aleyhine yapılan hakem hatalarına çok içerlemiş.
Çok içerlediklerini yaptıkları olağanüstü demokratik, medeni, aklı başında ve düzeyli basın açıklamalarında belli ettiler.
Ağızlarına sağlık!
Birçok kurumu, birçok insanı ve bir sürü olayı ŞİDDETLE kınadılar.
Yine de BOZULDUKLARI belliydi.
Nasıl bozulmasınlar?
Hepsi koca koca adamlar. Hepsi hepimizden daha BEŞİKTAŞLI.
Pahalı takım elbiseleri, şal deseni kravatları var.
ŞEREF tribününde otururken taktıkları bir örnek kaşkolları var.
Birçoğu DOLAR MİLYONERİ.
Hepsi iş-güç-kariyer-statü ve daha da önemlisi İKTİDAR sahibi.
Gecelerini günlerini sağlıklarını feda ediyorlar BJK için.
Eşlerinden BJK uğruna boşananlar var.
BJK sayesinde evlenenler de.
Dile kolay harcarken, hatta çar-çur ederken kimseye hesap vermedikleri çoook milyon yuroluk bir bütçe yönetiyorlar(BJK bütçesi)
Sıkılınca istifayı basıyolar.
Hepsi havalı. Konuşurken mangalda kimse kül bırakmıyor.
BEŞİKTAŞLILIK DURUŞUNDAN herhalde!
Bu duruşun tam bir tarifi var mı?
Ayrıca niye DURUYORUZ? Bize gereken HAREKET değil mi?
Bu BJK yönetimi pek çok uygulaması ve kararlarıyla zaten tarihe geçti.
Fakat son yaptıkları tarihteki yerlerini pekiştirdi.
Tarih bu yönetimi yazacak! Pek de iyi yazmayacak herhalde.
Sezon BJK için sessiz sedasız tarihe gömülmek üzereyken, yönetim çıktı ortaya ve buna izin vermedi:
BJK yönetimi FB maçında BJK'NİN hükmen galip sayılması gerektiğini, o olmazsa maçın tekrar edilmesi gerektiğini ifade etti.
Gerekçe hakem ve kural hatalarıydı.
Ben bir ara toplantı esnasında, hep beraber ağlamalarından korktum.
Şaşırmazdım.
Ben çikolatalı dişmacunu gördüm. Kolay kolay şaşırmam artık.
Anlayamadığım, bu konu yönetimde konuşulurken bir kişi çıkıp:
'Yahu arkadaşlar, acaba bunun yapmasak mı? GÜLÜNÇ duruma düşebiliriz. Maçı kaybettik. Buna alışmaya çalışsak? Sindirsek bunu. Zira biz de hakem hatalarıyla çok maç kazanmadık mı? Kabul, şampiyonluğu ve hatta Şampiyonlar Ligi şansımızı da kaybettik. Matematiksel zırvaları bırakalım. Aynaya bakalım. Çuvaldızı kendimize batıralım. Sezon başına dönelim. Yaptıklarımızı-yapmadıklarımızı tartalım. Vizyonumuzu tartışalım. Tabi eğer vizyonumuz varsa. Gelecekle ilgili planlar yapalım, projeler geliştirelim. Gerçeklerle yüzleşelim. Transfer politikamızı konuşalım. Konuşmaya da, gerçekten transfer politikamız olup olmadığını konuşarak başlayalım. Yani hedef saptırmayalım çünkü kaybetmeyi öğrenemezsek, kazanamayız!'demedi mi?
Belli ki dememiş.
Çok daha mühim meseleler var kısaca.
Yok mu?
Beşiktaş başkanı, Beşiktaş İnönü Stadı'na gelmiyor mesela.
Gelemiyor belki de.
Mesela bu daha mı az önemli?
Bu ne zaman konuşulacak?
Uzun uzun. Açık açık.
BJK yönetimini yaptığı bu son BOMBA bana çok düşündürücü, amatör ve gülünç geldi.
Sevmedim bu son olanları. Yakışmadı BJK'YA.
Yönetim bir yandan TFF'NİN ve MERKEZ HAKEM KURULU'NUN içinde bulunduğu gaflete kızmış ve üzülmüş olabilir ama bir yandan da bu durumdan olumlu bir çıkarım yapmış da olabilirler:
Kaçan şampiyonluk, boşa giden milyon yurolar için SUÇLULARI buldular!
Bravo, kutluyorum. Bu yıl da YIRTTILAR!
Keşke biraz daha bekleselerdi de işin içine, İZLANDA'DA patlayan yanardağı da katsalardı.
TÜH!
BJK yönetiminden açıklama: 'Kül bulutu şampiyonluğumuzu engelledi. TEKTONİK HAREKETLERİ ve İZLANDA'YI ŞİDDETLE KINIYORUZ!
Beni üzen bir başka gelişme de BJK yönetimine uyan veya uydurulan ÇARŞI taraftar gurubuydu.
Gerçekten bir gruptu. 200 kişilik, minik bir grup.
O gruptakilerin, o büyük Beşiktaşlılar'ın yaş ortalaması zaten pek çok şeyi anlatıyordu.
Siyah çelenk, yürüyüş, basın açıklaması, açılan pankartlar...
Yürüyüş mesai saatlerinde gerçekleşmedi mi?
200.000 kişi yürüseydi, BÜYÜK OLAY olurdu.
200 kişi yürüyünce GÜLÜNÇ oldu.
8.000.000 da 200 iyi durmadı.

Uzatmayayım, toplayayım:
Koca bir yıl böyle HEBA oldu!